TEFEKKÜR
Dursen Özalemdar
BİZE ne OLDU (2)
100 yıl içindeki, Türk toplumunun şeklen ve fikren değişimine
baktığımızda, bunların kendi kendine olan şeyler olmadığı görürüz.
Padişahlıktan, Cumhuriyet sistemine geçişimiz. İNKİLAP adı altındaki zorlamalar
ve BATILAŞMA gayretleri, o günden bu yana, bu günkü görüntümüz olarak kendini
göstermiştir. Haram olan şeylerin alışkanlıklar haline gelmesi, Giyiniş,
davranış larımızın ,Milli ve örfi değerlerimize ters düşmesi, tarih şeridinde
kısa bir dönem olan bu kadar az bir
zaman içindeki, medenilik adına yapılan DEFORMASYONUN
,dedelerin,ninelerin torunlarını tanıyamama gibi bir EROZYONA ortaya
çıkardığıdır.
Yapılan işler bizim insanlarımıza mal edilse de, daha evveliyatında
ortaya çıkan önemli hususları bilmemiz , bizim için ne denmiş, ne yapılmak
istenmiş’i bilmemizin faydalı olacağıdır. Fikrimizin GÜNCELLEŞMESİ bakımından
önem arz etmektedir. 1884 yılında,
İstanbul’umuzdaki Adalarda, FENER PATRİKHANESİ tarafından açılan İKONOMOS (Papaz okulu)akademisinde
ders müfredatı içinde, Türkler’le ilgili okutulan 14 maddelik telkinleri tek
tek inceleyelim.
“ 1-Türk’ler ezeli bir düşman olarak Rum’lara tanıtılacaktır.
2-Türk’lerin en küçük hataları büyütülerek, Avrupa’ya duyurulacak ve
uygar dünya, Türklere düşman edilecektir.
3-Türkler ekonomik bakımdan çökertilecek, bu amaçla zengin Türkler sakat
ticaret yollarına götürülecek, bol faizli krediler açılacak, ağır şartlarla
rehin kabul edilecek.
4-Türklerin ahlâk,milliyet,din ve gelenekleri dejenere edilecek. Bu
amaçla KÜFÜRLER öğretilecek ve bu küfürlerin Türkler arasında yayılmasına
çalışılacaktır. Türkler ZİNAYA ve diğer AHLAKSIZLIKLARA teşvik edilecek, Türk
gençleri arasında KABADAYILIK ruhu aşılanacak ,sevgi ve saygı bağlılıkları
kırılacak,aralarına ikilik sokulacak, ARGOYA benzer BİR KÜFÜR dili Türkler arasında yayılarak milli
dil ve duygular bozulacak.
Zengin Rum tüccar ve esnafı, Türk hocalara bol hediye ve veresiye vererek
onları elde edecek, Hocalar içkiye alıştırılacak, Her türlü uydurma inanışlarla
dini inançları saptırılacak onlara, yalan yanlış olaylar anlatılıp, Türk halkı
ile hocaların arası açılacak.
5-Türk hükümranlığı baltalanacak, bu iş yavaş yavaş geliştirilip, Bizans
yeniden kurulacak.
6-Türk halkı arasında sürekli olarak anlaşmazlık tohumları ekilecek.
Ayaklanmalar düzenlenip zamanında aradan çekilerek, Türkler arasında kardeş
kanı akıtılacak, Komiteler kurulup,Türk köyleri basılacak.
7-Bir savaş sırasında, Türk halkını sefalete götürecek her yola
başvurulacaktır. Türk topraklarındaki en önemli gida maddeleri,halkın elinden
hızla ve gizlice toplanıp adalara gönderilecek, buradan komşu ülkelere
satılacak. Rum tüccarların ugradığı zarar, milli bankalar tarafından para
olarak ödenecek.
8-Doktor ve Eczacı Rumlar, hastaları özellikle kimsesiz hastaları gizlice
öldürecek. Kör,Sağır,Sakat edecek, saf dışı bırakmaya çalışacak.
9-Tarım politikasında, Türk çifçisi, ağır faizlerle toprağından mahrum
edilecek. Borçların kolayca çoğalması sağlanacak, böylecek Türklerin ellerindeki toprakları, Rum
tüccarlara satmak mecburiyetinde kalacaklardır.
10-Yüksek rütbeli devlet
memurları, RÜŞVET,ZİYAFET ve hatta KADIN İKRAMLARI ile ETNİKİ ETERYA’nın (Rum
Komitacıları Cemiyeti) emrine alınacak. Ancak bu işler tamamen okuldan yetişmiş
PAPAZLARIN talimatına ve okulun tayin
edeceği kişilerle,bunların vereceği direktiflere göre uygulanacak.
11-Fırsat bulundukça özellikle resmi binalarda yangın çıkartılacak.Ölümlü
kazalar tertip edilecek. Savaş gemilerinde yangın ve yaralar açılacak.
12-BİR İLERİ KARAKOL ve GÖZETLEME YERİ OLAN MANASTIRLARDAKİ istekler
hemen yapılacak, verecekleri mektuplar, kendi işlerinden önce yerine götürülüp
teslim edilecektir.
13-Bütün Rum ustaları kesinlikle Türk çırakları kullanmayacaktır. Politik
düşüncelerle bir Türk almak gerekirse, Rum usta, Türk çırağı bir hizmetçi gibi
kullanacaktır. Sanat öğretmiyecektir.
14-Bütün bu kurallar gizli olarak yapılacak, kurallara uymayanlar hemen,
AFOROZ edilecek. Kredileri kesilecek ve Rum toplumu arasından kovulacaktır. “
90 yıl gibi yakın bir tarihde Batılı devletlerin teşviki ile ülkemizi
işgal eden YUNAN’lıların, ordularının bozguna uğratıldığı 30 Ağustos 1922 çok
uzak değil ! Bu tarih, bize ÇOK ŞEYLER ANLATMALIDIR.
KİN KAPISINI hala kapalı tutan,Yakın tarihte topraklarını PKK. Eğitim
kampları haline getiren YUNANİSTAN’ ve FENER PATRİKHANESİ nin bize dost olmıyacağı bellidir. FATİHİN
VASİYETİNE rağmen. Kapalı tutulan AYASOFYA İSLÂM ALEMİ için GÖZYAŞI olurken,
FATİH’ın BEDDUASI semalarımızda dolaşmakta,hainleri cezalandırmaktadır.
Dünden, bugüne geçişimizdeki etkenleri görerek, kendimize çeki düzen
vermemiz, Milli ve Manevi değerlerimize sahip çıkmamızın zaruret haline
geldiği,Yetkililere ağır yükler yüklediğidir.