TEFEKKÜR
Dursen özalemdar
RUS’un RUS’lugu
Emperyalist ve Sosyalist ülkelerden
Rusya’nın varlığından öte, GÖLGE OYUNU gibi kendini şişirmesi, Putin’le
günümüzde ortaya çıkmaktadır. Batı, bütün kayıp ve zayiatlarına rağmen, RAMBO
uydurmacası ile, küçük bir adamı ŞİŞİREREK nasıl kı insanların hafızasına
kazıdı ise, Komünist ve Sosyalist adı ile tabelandırılan , Rus tarafı da PUTİN’in küçük bedenine rağmen,
değişik spor dallarında göstererek RAMBO misali bir şekle soktu.
Rus KGB kadrosundan gelen Putin, iktidarını
korumak, Rus halkının dikkatlerini SAVAŞ ortamına çekerek, EKONOMİK sıkıntı ve
mali piyasalarındaki çöküşleri perdelemek için, en basit yol olan, Suriye
üzerinde askeri harekâtı kendine malzeme edindi.
Tarihsel tecrübeye haiz, GORBAÇOV’UN Rus ve
Türk Komşuluğunun önemini, Putin’e hatırlatması, Putin’in hafızasını ortalıkta
olan mevcut duruma göre, GÜNCELLEMESİNE sebebiyet verir ümidi hala.
beklenmektedir.
Aksi halde; Rus tarihinin Çarlık ve Komünistlik
çatışmasındaki, kendi içindeki yirmi milyona yakın insanın katledilmesi, şimdi
Cumhuriyetler diyerek kendi denetimi altındaki devletlerdeki uyguladıkları
katliam, soykırım ve cinayetlerin unutulmamış olması, Sovyetlerin yenidünya
düzeninde, MEDENİ bir görünüm almasını önlemektedir.
Partizan ve KGB ajanlarının elde ettiği,
Gayri meşru dünya nimetlerine rağmen, Akademisyen ve Yüksek tahsilli insanların
dahi aylık dünya ortalamalarına göre düşük ücretlerle çalışabildiği Rus dünyasından, dışarı çıkabilenlerin
gördükleri gerçek dünya düzeni karşısında, nelerini feda ettikleri, yaşanan
gerçek lerle bilinmektedir,
Suriye’deki ESAT rejiminin halkına reva
gördüğü, KATLİAM’ın İnsanlık ve hakkaniyet açısından durdurulması, gerekirken,
Senden yana, Benden yana diyerek, Mertçe olmayan bir savaş usulü ile, Havadan
BOMBA yağdırılması, Yüzlerce kilometrelerden FÜZE yağmurunu tutulması, Hangi
vicdanın, kendini haklı gösterebileceğidir.
Rusların, geçmişteki, Osmanlı ile tarihsel
savaşları, Cumhuriyet dönemindeki Kars ve Ardahan üzerindeki işgalleri, Doğu Türkistan’daki
katliamları,Macaristan,Çekoslavakya,Azerbeycan katliamları ve Kars’ın BORALTAN
köprüsündeki, CHP hükümetince 1944
yılında Türkiye sığınan 1100 Türkmen’in
iadesi ve köprüden geçer geçmez, Türk heyetinin gözleri önünde kurşuna
dizilişleri hepsi yaşanmış gerçek olaylar olduğudur.
İÇİMİZDE ; Suriye ve hududlarımızdaki
olanlara rağmen, CHP ve sözcüsü Samsun Milletvekili Haluk Koç’un 12.08.2012 de
basın toplantısında “Bir takım ne idüğü belirsiz,muhalif unsunları kendi
topraklarında konuk etmekte, eğitmekte,teçhiz atlandırmakta ve Suriye
topraklarına bizim sınırlarımızdan yollamakta ve onların lojistik desteğini
sağlamaktadır, Suriye de kavgada taraf
tutan bir Türkiye manzarası” beyanları ile CHP nin 1944 Boraltan
Köprüsündeki Türkmen katliamına onay vermesi gibi, bu gün de,değişmeyen bir
yapıdaki CHP nin varlığıdır.
O günlerde Azeri Şairi Eylüs Yıldırın ;
Bizi Siz öldürün/Vermeyin Rus’a./Yakışmaz
Türklüğe/Sığmaz namusa/Vahşete göz yumup/Silkmeyin omuz/Bizi siz öldürün/Varsa
suçumuz.
Deyişlerinin, bu gün Türkmen dağındaki
vahşete dönüşen ÇIĞLIKLARI ‘ na hükümetimiz sahip çıkmakta. İnsanlıktan mahrum, Dogulu ve Batılı insanlık düşmanları ellerini ovuşturmaktadır.
Bütün bu olaylarda SAHNEYE ÇIKMAYAN İsrail ise, Doğulu ve Batılı PİYONLARININ bu başarılarına alkış tutmakta, ARZ'ı MEVDUT'a kavuşmanın hayali ile sevinç çığlıkları atmaktadır.