4 Aralık 2013 Çarşamba

MUCİZE Mİ ?

TEFEKKÜR
Dursen Özalemdar

MUCİZE Mİ ?

Yıl 1992 Ülke Türkiye, Şehir Samsun. Merkezi, Atatürkçüler Derneği, Belediye ye ait, Nikâh salonunda bir konferans tertiplemiş. O tarihte CHP nin çoğunlukla elde ettiği Belediye meclisinde muhalefet gurubu olarak Doğru yol partisinden Belediye Meclisi üyesi sıfatıyla bulunuyordum.

Başkan Muzaffer Önder, CHP lilerin medar’ı iftiharı! O günler dede yapılan yolsuzlukları gensoru üzerine gensoru vermeme rağmen, çoğunluğun CHP da olması, 14 kişilik Doğru yol gurubuna rağmen, birçoğunun çeşitli meselelerden CHP ile birlikte olmaları, CHP iktidarının yıkılması gerekirken, ayakta tuttular. O hengamede, Başkan tarafından Atatürk’çüler Derneğinin Belediyeye ait Nikah salonunda, Atatürk ve Atatürkçülük konusunda bir konferans tertip edilmiş olduğunu, Bir profesörün de konuşmacı olacağı duyuruldu. Doğru yol gurubu olarak üç kişilik bir heyet seçilerek bu konferansa katılma kararı aldık, üç kişiden biri de bendim.

Uzunlamasına dizilmiş sandalyeler ve konuşmacıya ait yükseltilmiş bir masa görüntüsüyle 150 kişilik bir insan topluluğu bulunuyordu. Konuşmacı; üç sıra insandan sonra sıralanmış boş sandalyeleri görünce, morali bozuldu. Ve GERİCİLER ANKARA KOCATEPE CAMİİNDE YİRMİ BİN KİŞİ BİR ARAYA GELEREK, FETULLAH HOCA’yı dinliyorlar, BİZ İSE, ATATÜRKÇÜLER DERNEĞİNE ve BELEDİYE ye RAĞMEN 150  KİŞİYİ ZOR TOPLAYABİLİYORUZ, serzenişinde bulundu. O anda, konuşmacı kaskatı kesildi. Gözleri yuvalarından fırlayacak şekilde ve konuşma masasının üzerine yığılıp kaldı. Sesi soluğu çıkmıyordu, hepimiz” adam öldü “ dedik. Hemen müdahale ettiler, kolonya koklattılar, yüzüne su serptiler 10 dakika kadar uğraşıldı adam kendine geldi, “Birşey yok, geçti, geçti”diyerek konuşma sandalyesindeki yerine oturdu.

Konuşmasına “BUNLAR TAKİYE YAPIYORLAR. ALLAH AYETİ İLE MÜSLÜMANLARIN DEVLETİ ELE GEÇİRMELERİ KİTAPLARI  EMREDİYOR, diyerek Müslümanlığın büyük bir tehlike teşkil ettiği sözlerini ekledi. Bu sözlerin sarf edilmesiyle, İkinci bir bayılma ve kriz adamı yine masaya cansız yatırdı. O gün yaşadığım bu olay aradan geçen yirmi seneye rağmen aklımdan çıkmadı. Gözlerimizin önünde, bir olay cereyan ediyordu. Bir konuşmacı İslâmi hedef alarak Kocatepe’deki Fetullah Gülen Hoca efendinin vaazını hedef göstererek İslâmiyet’e aklınca hücum ediyor. Kürsüde çıkıp, dönen canına rağmen, gerçeği göremiyor, küfründe ısrar ediyordu.
Bence yaşanan bir mucizenin şahitleri olmuştuk.
 O gün, bu gündür. AKP iktidarına karşı, Solcuların tezgâhladıkları darbe girişimleri, Anayasa mahkemesindeki senaryolar, Ulusalcıların toplantıları, Gezi olayları birbirini kovalayıp Hükümeti tehdit ederken. Hükümetin dümeni bu gün DERSHANE ifadesi ile CEMAATLER başlığında dile getirilmesi, yarın diğer cemaatlerle ilgili “NE OLACAK” sorusunu akla  kırmızı kitap diye zikredilen tehdit unsurlarının hala geçerli tutulduğu kanaatini akla getiriyor.

Her şeyi ve her işi bilen YÜCE YARATAN,,insanla birlikte var ettiği, KİRAMEN KATİPLERİ ile her hali kayıt altına zaten aldırmaktadır. Ben bunu gizli yaptım. Kimseye duyurmadım, diye bir konunun olamadığı bu gerçeklikte, Hakka hizmet edenlerin Tebrik ve takdire, Yanlış yapanların da tekdir ve cezaya müstahak olacakları hakikatidir.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder