TEFEKKÜR
Dursen Özalemdar
DÜNDEN BU GÜNE
CENNETİN ASKERLERİ
Avrupanın yakın tarihi ,dini taassup ve engizisyon kurallarını
uygulayarak, krallıkları dahi AFOROZ eder durumda idi, Bütün kralları tahakkümü
altına almış bulunan Papa’lık teşkilatının zorlaması sonucu, Osmanlı topraklarına HAÇLI SEFERLERİ
adı altında sürüler halinde Osmanlı İSLAM DEVLETİNE hücum ediyorlardı. hiçbir devirde rahat durmamışlardı. Bunlardan
biri de, Kanuni Sultan Süleyman'ın muhteşem ordusunun, Belgrat yolu üzerinde
üzüm bağlarından geçerken cereyan eden tarihi vaka idi .
” Hava bütün sıcaklığı
ile askerlerimizi bunaltmıştı. Askerin susuzluktan dudakları çatlamış bir
vaziyette iken, ordunun dar bir boğazdan geçme mecburiyeti hâsıl olmuştu. Yol
üzerinde de, üzüm bağları vardı. Üzümler o yaz mevsiminde tam olgunlaşmış.
İnsanın işti hasını kabartır bir vaziyette dallarda salkım salkım duruyordu. Bir
asker nefsine hâkim olamadı, şeytanın ifsadına kapıldı, daldan bir salkım üzüm
kopardı, yerine de bir kese içinde, ederinden daha fazla bir para koyarak dala
astı. Ordu boğazdan geçtikten sonra mola verdi. Ordunun arkasından kan ter
içinde Hıristiyan bir köylünün telaşlı bir şekilde geldiği görüldü. Askerler
köylüyü komutana götürdüler. Köylü heyecanla, bir askerin kendi bağından bir
salkım üzüm koparmış olduğunu, üzümün yerine bir kese içinde ederinden çok para
asmış olduğunu söyledi. Bağında başkaca herhangi bir zararın olmadığını
belirtti ve komutana teşekkür etti.
Komutan bu habere pek sevinemedi, Askerinin
başkasının malını izinsiz almasına sinirlendi. Ordu içinde tellarlar
çıkartarak bu askerin bulunmasını emretti. Asker bu çağrı üzerine ortaya çıkarak
komutanın huzuruna çıktı. Konu Sultan’ında malumu oldu. Hemen o askerin ordudan
atılmasını emretti ve “Kursağında haram lokma bulunan bir askerin bulunduğu
ordu ila zafer ve nusret müyesser olmaz” dedi. Hırıstıyan köylü üzümü alan
askeri taltif ettirmek için geldiğini hâlbuki işin tam tersine döndüğünü
söyleyince, Komutan; Eğer o asker parayı bağlamamış olsaydı, bu ordunun adı
zalimler ordusu olurdu. İşte o zaman, o askerin kellesi de kesilirdi. Parayı
asmaya bağlamakla kellesini kurtardı. Ama sahibinden izinsiz mal almakla da,
seferden men cezasına çarptırıldı.” Dedi ve kahraman ordu yoluna devam etti.
Belgrat’a yakın bir yerde orduya tekrar konaklama emri verildi. Askerler,
çevrelerindeki su ve çeşmelerden istifade ile, susuzluklarını gidermeye ve abdest
almaya çalışıyorlardı. Çeşmelerin yakınlarında bir manastır vardı. Manastırın
rahibi, Osmanlı askerlerinin durumunu öğrenip, haçlı askerlerine bilgi vermek
için, manastırdaki genç ve güzel rahibelerin bir kaçını süsleyip ellerine
verdikleri testilerle çeşmeye gönderdi. Kadınların geldiğini gören Osmanlı
askerleri hemen çeşme başından ayrılıp, kadınlara sırtlarını döndüler.
Rahibeler testilerini doldurup gidinceye kadar kimse dönüp kadınlara
bakmamıştı. Rahibeler gelip durumu rahibe anlattılar. Ayrıca çeşme başında
askerlerin, Koparılan üzüm yerine para takıldığı konusunu konuşmalardan
duymaları ile bu bilgide rahibe intikal etti.
Rahip şaşırmıştı! Bunlar ne biçim
insanlardı demekten kendini tutamadı. Malda mülkte gözleri yoktu, kadına-kıza
iltifat etmiyorlar, memleketlerinden günlerce uzak yerlere kadar korkmadan,
endişe etmeden şehit olacağız diye geliyorlardı. Hemen kağıt ve kalem istedi,
Haçlı ordusu komutanına “ Ey haçlı kumandanları! Siz bu ordu ile nasıl başa çıkabilirsiniz.
Bu insanlar canlarını düşünmeden, Allah yolunda komutanları emrinde çekinmeden
can veriyorlar. İnanmışlar ki, gidecekleri yer CENNET’TİR. Kadına, kıza
ehemmiyet vermiyorlar, Süsleyip püsleyerek yanlarına gönderdiğim rahibelere sırtlarını
döndüler. Mala, mülke de önem vermiyorlar. Herkese karşı iyi davranıp kimseye zulmetmiyorlar.
Ey haçlı kumandanları, Siz onlardaki bu hasletleri ortadan kaldırmadıkça
karşılarına çıkıp savaşmaya kalkışırsanız mağlup olup perişan olursunuz.”
DEMİŞLERKEN ;
TERÖR BÖLGESİNDE GÜVENLİK GÜÇLERİMİZİN TEK TEK TEMİZLİK HAREKATI
SÜRDÜRDÜĞÜ BİR EVE BIRAKTIKLARI ŞU NOT TÜRK ASKERİNİN DEĞİŞTİRİLEMEYEN
KARAKTERİNİ GÖSTERİYOR. “HAKKINIZI HELAL EDİN,BİRAZ ŞEKERİNİZİ KULLANDIK GÖNÜL
İSTERDİ Kİ ,ÇAYINIZI BERABER İÇELİM (TÜRKİYE CUMHURİYETİ)” YAZILI BİR NOT İLE
NOTA EKLİ ON TÜRK LİRASI.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder