HANGİSİNE TALİPSİNİZ

TEFEKKÜR

Dursen Özalemdar

HANGİSİNE TALİBSİNİZ?

Zu’nun-i Mısrı bir gün Mescid-i Harama girer. Mescidin direklerinden birinin altında çıplak bir adamın oturduğunu görür. Adam, yanık bir kalble Allah’ı zikrediyordu. Zün’nûn-i Mısri , “Adamın yanına gidip selam verdim.-Sen kimsin ? diye sordum. Adam,- Ben garip bir adamım, dedi. İsmin nedir ? –Ben kendisinden kaçtığım kimse için isteniyorum. – Sen ne diyorsun deyince adam ağlamaya başladı. Onun ağlamasından dolayı ben de ağladım.

O ağladı, ben ağladım. Ta ki adam vefat etti. Ölünün cesedini örtmek için cübbemi çıkarıp üzerine koydum. Kefen aramak için çarşıya çıktım. Sonra ölüyü bıraktığım yere döndüm. Ölünün bıraktığım yerde olmadığını gördüm. Kendi kendime SÜBHANELLAH, kim benden evvel gelip bunu defnetti dedim. O sırada bana bir uyku bastı, uyudum. Henüz uyku ile uyanıklık arasında bulunurken, gaipten bir ses geldi, bana şöyle diyordu ;

-Ey Zün’nün ! Bu dünyada kendisini Şeytanın aradığı ve bulamadığı, Cehennem bekçisinin arayıp bulamadığı, Cennet bekçisi Rıdvan’ın arayıp göremediği kimsedir. Ben seslenene

Öyle ise o şimdi nerededir..? dedim.

-Hak meclisinde ve kudret sahibi, mülkü çok yüce olan Allah’ın yanındadır .” denildi.

Bunun içindir ki, ibadette insanların üç kısım olduğu söylenir. RUHBANİ-HAYVANİ VE RABBANİ.

RUHBANİ – Cehennem azabından korktuğu için Allah’a ibadet eden kimsedir.

HAYVANİ – Allah’ın rahmetini, afvını umit ettiği için Allah’a ibadet edendir.

RABBANİ- Dünyayı, Ahreti, Cenneti, Cehennemi bilmeyen, ruh ve nefsi tanımayan, Sırf Allah rızası için, Allah’a ibadet eden kimsedir.

Birincisine, kıyamet günü kabrinden dirilip katlığında cehennemden kurtuldun denir.

İkincisine, Cennete gir denir.

Üçüncüsüne, Bu senin mahbubun, matlubun ve muradın olandır; İzzetim ve celalim hakkı için, Cennetler ancak senin gibisi için yaratılmıştır ve dilediğine gir denir.