30 Mart 2013 Cumartesi

ATEŞTE YANMAYAN EBU MÜSLİM

TEFEKKÜR
Dursen Özalemdar

ATEŞTE YANMAYAN EBU MÜSLİM  

Huneyn Savaşı yılında, Yemen’de Esved El-Ansi denilen çete reisi peygamberliğini ilân etmişti ve insanları kendi peygamberliğine inanmaya zorluyordu TEFEKKÜR. Yemen’de yeni Müslüman olan Ebu Müslim El-Havlani (r.a.) ise Esved-Ansi’yi reddetmişti. Gerçek Peygamber olarak Hazret-i Muhammed’i (a.s.m.) kabul ettiğini herkese söylüyordu.

Yalancı peygamber Esved, adamları ile Ebu Müslim’i çağırdı ve sorguladı. Ebu Müslim de mertçe cevaplar verdi. Aralarında şu restleşme oldu.

Esved          : “Sen Allah’ in birliğine şahitlik ediyor musun ?”

Ebu Müslim : “Evet Şahitlik ediyorum !.”

Esved          :  “Benim O nun peygamberi olduğuma da şahitlik
                         ediyor musun ?”

Ebu Müslim :  “Anlamadım !”
Esved          :  “Benim Onun peygamberi olduğuma şahitlik ediyormusun
                         dedim.”
Ebu Müslim :  “Ne dediğini duymuyorum.”
Esved          :   “Peki Muhammed’in Allah’ın Peygamberi olduğunu şahitlik
                          ediyor musun ?”
Ebu Müslim :  “Evet Şehadet ediyorum ki, Muhammed Allah’ın kulu ve
                         Elçisidir.”
Esved          :  “Benim de Allah’ ın peygamberi olduğuma şahitlik ediyor
                         musun ?.”
Ebu Müslim :  “Ne söylediğini duymuyorum.”

Bunun üzerine Çete başı Esved öfkesinden küplere bindi ve adamlarına büyük bir ateş yakılmasını emretti. Çete üyeleri hemen harakete geçti. Büyük bir odun yığını hazırlandı. Dev bir ateş yakıldı ve Ebu Muslim el ve ayakları bağlanarak ateşe atıldı.

Fakat Allah’ın emri gereğince, Hazret-i İbrahim-i yakmayan ateş, bu kez de Ebu Müslim (r.a.) da yakmıyordu.

Bu olay karşısında Esved ve adamları hayretlerinden donup kalmışlardı.
Bütün gücüyle yanan ateşe rağmen, Ebu Müslim yanmıyor, ateşin içinde oturur vaziyette duruyor ve onların şaşıran hallerini seyrediyordu.
Bu olay karşısında, Esved’ in yalancı peygamberlik oyunu son bulmuş ve etrafındaki adamlarda dağılmış, Yemen halkı da kendisinden yüz çevirmişti.

Kur'an-ı Kerim'İN buruç sURESİNİN 4-12 .Ayetlerinde UHDUD olarak dile getirilen bu olaydan, 300 yıl kadar evvel, Yemen’de Firavun Jurnuvas’ın yaktığı 30 bin insanın kokusu daha çıkmadan böyle bir mucizenin yaşanması Yemenlileri üzmüş ve şaşırtmıştırken, Bir taraftan İmanlarından bir taraftan YANARAK CENNET kapılarından giren MÜMİNLER, diğer tarafta ise, aynı  iman ve sebat ile ATEŞE ATILMASINA rağmen YANMAYAN Mümin örnekleri ile, kendilerinden sonraki inanan ve inanmayanlara birer menkibe olan bu olayların, birer ders örneği teşkil ettiğidir.  (Bu konu ile alakalı 4 makalem Blogg köşemin 33-34-35-36 sırasındaki UHDUD VAK'ASI başlığında detaylı bilgi verilmiştir.)

Ebu Müslim (r.a.) daha sonra Medine’ye geldi. O sırada Peygamber Efendimiz (a.s.m.) vefat etmiş ve Hazret-i Ebu Bekir (r.a.)halife seçilmişti. Ebu Müslim’i Hazret-i Ömer (r.a.) karşıladı ve alnından öptü.

“Allah’a hamd olsun ki, hayatımda bana Muhammed (a.s.m.) ümmetinden
Hazret-i İbrahim (a.s.) mu’cizesine sahip bir yüce kimseyi gösterdi” diyerek Allah'a Hamd ve Şükrünü dile getirdi.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder