11 Mart 2013 Pazartesi

ENE

TEFEKKÜR
Dursen Özalemdar                                                                                                                      
ENE
Enaniyet, bencillik, egoistlik. Meleklerin hocası iken, Ene damarı galebe çalarak yoldan çıkan şeytan, Atamız Hz. Adem’ i kıskandığından ve aldattığından, nasıl ki Cennet’ten kovuldu, ve Şeytan oldu ise . İnsanoğlunun süfli (aşağılık-bayağı-dünya ile ilgili) yönünü tahrik etmesi GÖREVİDİR.
Bu oyuna düşen nice insanın, hayat imtihanını kaybettikleri, yoldan çıktıkları da görülmektedir. İlmin, ilim sahibini tanımak ve yüzleşmek gibi, orantılı ve doğru sonuca götürmesi gerekirken, İlmi kendine mal ederek, Yaptım-Ettim-Buldum-Başardım-Kazandım, telkinleriyle, kendi ENE’ sini öne çıkaran insanların sapıtmalarını birçok konu da görmekteyiz.

Konular dan ve şeytana en yakın olanlarının ise, Din adamı kimliğinde, kendini gösterenlerdir. Ülkemizde olmuşlar ve olanları dikkatle incelediğimizde, bu VARTAYA düşen veya KASTEN bu davranış içinde olan bir kısmının isim önünde Prof, Araştırmacı denilen bazı şahısların meydanı boş bularak, İslâmiyet’e, şahıslarına münhasır yorum ve ifadelerle hücum etmeleridir.

Kullandıkları taktik; MUGÂLATA  (yanıltıcı söz söyleme, yanıltıcı konuşma, safsata va ağız kalabalığı, Delilsiz veya uydurma delillere dayandırılan münakaşa) tarzı ile, Müslümanları yanıltma taktigidir.

Televizyon ekranlarında, UYGUNSUZ insanlarla, uygunsuz şekilde, DİN’İ konuşmalar yapan bu insanların, uğradıkları musibetleri dahi göremeyecek bir CEHALET bataklığındaki çırpınışları İBRET’İ alem olmaktadır. Elbette ki bu dinin ASLİ sahibi ALLAH (C.C.) dır.ve Kur'an-ı Kerimin HİCR Suresinin dokuzuncu ayet-i kerimesinde "BU KUR'ÂNI, SANA BEN İNDİRDİM, ONU ELBETTE BEN KORUYACAĞIM" Buyurmuştur. Kulların bu işlere dahli, İMAN’ ın ÜÇ RÜKNÜNDEN, 1-ELİNİZLE. 2-DİLİNİZLE. 3-GÖLNÜNÜZ’ le karşı çıkın emri, bizim de kalem erbabı olarak, bu alanda karşı çıkmamızı gerektirmektedir.
Bu ön girişten sonra, İBRET-i ÂLEM olan bazı görüntü ve tabloları size sunmaya çalışacağım.

CENK KORAY olayı; 1996 da yazdığı “KUR’AN İslâmiyet Atatürk ve 19 Mucizesi” kitabı ile, Kur’an-ı Kerim’i kendine göre yorumlayarak sorumluluk yüklenmiş. Kısa bir müddet sonra, 31.08.1996 da 19 yaşındaki oğlu, İçkili bir halde iken, Apartman kapı camına yumruk atması sonucu, ŞAH DAMARI kesilerek kan kaybından gözü önünde ölmesi, kendi deyişi ile “ACILARIN EN BÜYÜĞÜ EVLAT ACISI” ile yüzleşmiştir. Buna ait kendisinin kaleme aldığı “Oğluma Mektup” yazısı, ibret içinde bir ibret vesikasıdır, İler ki yazımda bu mektubu aynen sizlere sunacağım.
Cenk Koray ise, 23.07.2000 tarihinde, evinde geçirdiği kalp krizi sonucu ölümle yüzleşirken, 19 mucizesinin kendi üzerindeki dünyevi tecellisi de görülüyordu.

Bu bir SİLSİLE ,(Birbirini takip eden şeylerin meydana getirdiği sıra) Bunu bir tarafa bırakarak, Yıllardır büyük ahkamlar kesen, bir İLAHİYATÇI ! nın Yaşar Nuri Öztürk’ün  serüvenini mercek altına alalım.

-50 yaş üzerindekiler ORUÇ tutmasın.-Cuma namazı FARZ değil.-Kişi ismi verilen Camilerde Namaz kılınmaz.-Teravi namazı diye bir namazın olmadığı, Peygamberin yasakladığı.-Kur’an da erkeklere ÖKÜZ dendiği. –Kur’an da Türban’ın yeri olmadığı.-Türkiye’deki EZAN ların İslâm kurallarına uyulmadan okunduğu ve daha nice konuşmalar ile Diyanetten, Siyasete, Siyasetten Diyanete sıçrayıp duran, Bayan kahkaha karşısında hoplayıp zıplayan bu kişinin, Dünü ile bu günü de İnternetteki resimlerine bakıldıkça elbette ki bir ibret VESİKASIDIR.

Şu günlerde Hürriyet yazarı Ahmet Hakan’ın 14.03.2007 tarihli makalesinde, “TABU YIKAN” diye bahsettigi, Karadeniz TV. nin yeni yüzü,” BİZE DİN’den BAHSET “ başlığı ile ortaya çıkan İHSAN ELİAÇIK’ın, da bu konvoya dâhil olduğudur. İnternette, SOSYALİST İSLAMCI diye tanıtılan, anlatım ve tefsirlerinde tutarsızlık olan bu zat’ı da, elbette ki nasıp olursa göreceğiz.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder