9 Mart 2013 Cumartesi

MUCİZELER ALEMİ -



MUCİZELER ALEMİ 



İnsanlık tarihi  bu günlere nasılki birçok konuda değişim ve gelişimlerle gelmiş ve bunu bir tekamül, ilerleme olarak kabul etmiştir.
Geçmişin iletişimi, dumanla, ayna ışığı, tam tam sesleri, güvercinlerle sağlanırken, bu günkü mikro ve makro  tenkoloji ile ulaştığı boyutların saymakla bitmediğidir. Silah, ulaşım,iletişim,sanayi,teknoloji, uzay araştırmaları ile, Tıbbi gelişmelerin,  geçmişte masallaştırılmış, hayallerin, deli saçması denilen çizimlerin, hayata geçmiş olması, İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ ALEMİN BİZE BAHŞETTİĞİ  GÖRÜNTÜLER ve İLHAMLARLA SONSUZ BİR İLİMLE YÜZLEŞTİĞİMİZDİR.

İlim adamlarının bu sonsuz ilim deryası içinde, bilebildikleriyle Alim ve mucit olurlarken, Bilememe gırbadındaki yığınlarla insanımızın, Kiminin ATEİST, Kiminin MAOİST, Kiminin Leninist, Evrimci, Darvinci veya bana neci olarak ortaya çıktığıdır.

Her devrin kendine has hastalıkları olduğu gibi, 19 ve 20 asrın İnkariyet üzerine inşa edilmiş Şeytani söylemlerinin, geçmiş insanlık tarihinde görülmediğidir. Dinsizlik ve Allah'ı inkâr diye bir konunun görülmediği kadim tarihe rağmen, 1400 yıl evvel haber verilen, DECCALİYET söylemlerinin, KÖMÜNİZM 'in temel fikir yapısını teşkil etmiştir. 1917  Rusya Bolşevik ihtilali denilen olayla, geçmişini ters yüz edip, Dinsizliği din edinerek, ortaya çıkarlarken, Zamanların ötesinden beklenen olay zuhur ediyordu. ALLAH diye bir şey yoktur esasına dayalı GADDAR bir OTORİTE 20 milyon kendi insanını KATLEDİYOR, her türlü Şeytani ahlaksızlığı  zorlayarak yaşatan  bir sistem ortaya çıkıyordu.

Bu değişimin, İslâm devletlerindeki yansıması, SÜFYANİYET olarak ortaya çıkmıştır. "Zekaveten ve Siyaseten mahir bir kişi, Müslümanların yardımı ile İktidarı ele geçirecek, Kendi otoritesini tesis ettikten sonra, DECCALİYETE hizmet edecek" hadisi, zaman'ı şekillendirirken. Olayların ne derece manidar ve aktörlerin durumlarını da gösteriyordu.

Bu konumda; geçmişe göre, teknik ve teknoloji hızla değişmiş. İnanç sisteminde ki söylemlerde farklılaşmıştır. Allah'ın varlığı ve yoklugu konusunda kafa yoran nice insanın ve bilim adamı denilen insanların varlığı, Dini yönden konumuzun, bu söylemlere cevap teşkil edecek biçimde olmasını gerektirmektedir. 

Yok diyene, Var diyerek ispat etmek, görmüyorum diyenin göz perdelerini açmak, Şeytanin telkinlerini, akılları igfalatına set çekmek, ancak yaratanın yarattıkları ile anlatılmasını gerektirmektedir. Mucize arayanlar, her şeyi ile mucize olan, var olanların ilmi ,hikmetlerini bilinebilen nisbetinde anlatarak, akılları ikna, kalbleri tatmin ederek, Tecdidi İMAN'ın sağlanması zaruretini ortaya çıkarmıştır. Bir sivri sineği inceleme zahmetinde bulunabilen insanların, nasıl bir harika sistemin içinde olduklarını elbette göreceklerdir. Allah'ın kendi mührünü vurarak sıradışı bazi delilleri bize sunması, Maşaallah dememizi gerektirirken. göremediğimiz aklımız içinde, Rontgene yansıyan ALLAH ve MUHAMMED  isimlerinin, insan beyninin üzerinde Rab'ça olarak görülmesinin bize rahmet ve merhamet olarak gösterildiğidir.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder